bugün
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek42
- düşün ki o bunu okuyor17
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz21
- iğrenç bir his tarif et30
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- icardi190510
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
entry'ler (13)
siparişsiz yapılan ölçüsü ve karşılığı vefa olan vazgeçiş.
fedakarlık görünümlü mecburiyetler vardır birde ki çoğu zaman hiiç kanılası değildir.
fedakarlık görünümlü mecburiyetler vardır birde ki çoğu zaman hiiç kanılası değildir.
insan ilişkilerinde sürdürülebilirliğin olmazsa olmazlarından biridir. acı verir dostun vefasını esirgemesi insan olana. vefasızlık, kırılganlık hamalı yapar kişiyi ki hiçbir hamal, harcadığı emeğin karşılığını alacağını bilmeden hele hele gücünün yeteceğinden fazlasına katlanmaz.
insansı bir sistem olup, hafızadaki olayların ilk günkü tazeliğini koruması amacıyla kimilerince hafızasına tanımlanan koruma sistemidir.
hani şifreli cdlere benzer biraz işleyişi. öyle ki içeriği değiştirilemezlerdir ve her daim kaynak olarak kullanılırlar. hafızanın altyapı taşları işlevi yüklenmiştir bu içeriklere ve yeni oluşacak hafızalar, bu temele aykırı olmaması şartlı refleksi ile şekillendirilirler. sebep sonuç ilkesi ile değil görünen köy klavuz istemez umursamazlığıyla oluşturulur bu temel içerikler. yani göründüğü gibi kabul edilirler ve bilimin bile zamanla güncellenmesine, yani önceden bilinmeyen şeylerin bilinmesiyle, bilimsel gerçeklerin bile değişmesine inat tüm güncellemelere kapalıdırlar. genellikle video şaklindedir kayıtlar ve altyazı bile eklenemez cdlere.
insanız nihayetinde sebebini bilmeden kayıt altına aldığımız ve düşünürken madem öyle o zaman bende ... li cümleler kurduğumuz her şeye dersekki gerçek benim gördüğümdür sebebi ne olursa olsun ve şartlı refleks olursa bu sınıftan bilgiler, oyun hamuruna döner hayat. ama öyle değildir. hayat kırılgandır daha çok, esnek değildir. ha yok derseniz ki ben vazoyu bin parçaya bölsemde yapıştırınca kırıkları belli olmaz, hayal dünyasında çok gezmeyin derim bende size.
hani şifreli cdlere benzer biraz işleyişi. öyle ki içeriği değiştirilemezlerdir ve her daim kaynak olarak kullanılırlar. hafızanın altyapı taşları işlevi yüklenmiştir bu içeriklere ve yeni oluşacak hafızalar, bu temele aykırı olmaması şartlı refleksi ile şekillendirilirler. sebep sonuç ilkesi ile değil görünen köy klavuz istemez umursamazlığıyla oluşturulur bu temel içerikler. yani göründüğü gibi kabul edilirler ve bilimin bile zamanla güncellenmesine, yani önceden bilinmeyen şeylerin bilinmesiyle, bilimsel gerçeklerin bile değişmesine inat tüm güncellemelere kapalıdırlar. genellikle video şaklindedir kayıtlar ve altyazı bile eklenemez cdlere.
insanız nihayetinde sebebini bilmeden kayıt altına aldığımız ve düşünürken madem öyle o zaman bende ... li cümleler kurduğumuz her şeye dersekki gerçek benim gördüğümdür sebebi ne olursa olsun ve şartlı refleks olursa bu sınıftan bilgiler, oyun hamuruna döner hayat. ama öyle değildir. hayat kırılgandır daha çok, esnek değildir. ha yok derseniz ki ben vazoyu bin parçaya bölsemde yapıştırınca kırıkları belli olmaz, hayal dünyasında çok gezmeyin derim bende size.
adı üzerinde kilidi açan kelimedir. aşılmak istenilen bir durum karşısında kullanılması gereken kelime(ler) de diyebiliriz. aksi, tel toka vs kullanarak kapıyı açmaya çalışmaya benzer. yok ben hep maymuncuk kullanıyorum diyenlerdenseniz, artık kilitleme sistemlerinin gelişmesiyle birlikte her maymuncuk her kapıyı açmıyor. bi de tel toka vs kullanırken alarmın çalması durumu vardır ki bunu da anahtar kelime hariç her şeyi denemek ve artık kapının sabrını taşırmak olarak somutlaştırmak mümkündür.
telafisi olmayan tek olgudur hayatta. şimdi söylenmeyenler söylenir başka zaman ya da bugün görmediği bir arkadaşını örneğin yarın görebilir insan. az önce geçen saniyeye geri dönme imkanı yok ama kimsenin. yaptıklarıyla yapmadıklarıyla, söyledikleriyle söylemedikleriyle, yazdıklarıyla yazmadıklarıyla, duyduklarıyla umursamadıklarıyla, öncelikleriyle vakit bulamadıklarıyla... olan olmuş biten bitmiştir yani. şimdi derse ki biri insan düşünebilen bir varlıktır, hafızası yenilenebilir * * bende derim ki dal rüzgarı affetse de kırılmıştır bir kere. yok efendim rüzgar rotasını dala göre mi ayarlayacak diyenler çıkabilir. o zaman da derim ki doğrudur köklü bir ağacın dalını kıracak kadar esen bir rüzgar rotasını sürekli çarpıp zedelediği bir dala göre çizmek zorunda değildir. dalın suçudur yani rüzgarın umursamazlığını görmezden gelmesi. rüzgar kırık dala doğru hala aynı şiddette esmektedir; çünkü rotasını köklü bir ağacın sürekli çarpıp zedelediği dalına göre çizmemiştir. öyle ki dalın kırık olduğunun bile farkında değildir. huyu kurusun umursamazdır dedim ya...
beklentilerin karşılık bulmaması durumunda kişinin farkında olmak zorunda olduğu en temel sorunsal ki bazen fark etmek zordur. algılanan durumun, olması istenilen mi yoksa varolan mı olduğunun ayırdına varmak ciddi içsel yolculuklar * * * * gerektirir zira ki aslında çok kereler düzeltilmeye çalışılmış ve nihayet yapılabilecek her şeyin yapıldığının farkına varılmış olması daha çok uyar bu duruma. bu yüzdendir ki yolculuklar kelimesindeki çoğul ekinin kapasitesinin dolmasıdır zorluğu.
biraz haklı olarak birazda abartılı tepkiyi düşündüren, evladı kilitleyen cümlelerdir.
nasıl ayrılacağız şarkısı çok sevmenin korkusunu duymama neden olan sanatçı. öyle ya her şey ne kadar yolunda gitse de azraile ben gelmiyorum demek mümkün mü!!!
"Neler yaşadım şu kısa hayatımda
Sen benim tek hatıramsın
Hiçbir zaman doymadım sana
Doyamam bin yil daha yaşasam da
Günlerden sen
Aylardan sen
Yıllar zaten sensin
Nasıl ayrılacağız biz seninle
Ömrüm bin yıl olsa da, doyamam sana
Ellerin ellerimde olsun daima
Beni sen ugurla son yolculuğuma
En kırmızısınıdan bir karanfil olsun
Aç perdeleri kalbim ışıkla dolsun
Gözlerim gözlerinin içinde kalsın
Lütfen
Söyle karanlığa, söyle şarkımızı
Ben hiç kıyamam gözyaşlarına
Melekler ağlar mı hiç bebeğim
Yasla başını, yasla göğsüme
Lütfen
Yolumuz ayrılmadan
Günlerimiz dolmadan
Kader bizi ayırmadan
Sarıl biriciğim
Öyle hüzünlü bakma kar tanesi
Bu defa götüremem yanımda seni
Aklım sende kalır sakın ha ağlama
iyi geceler der gibi uğurla beni
En kırmızısından bir karanfil olsun
Aç perdeleri kalbim ışıkla dolsun
Gözlerim gözlerinin içinde kalsın
Lütfen
Söyle karanlığa, söyle şarkımızı
Ben hiç kıyamam gözyaşlarına
Melekler ağlar mı hiç bebeğim
Yasla başını, yasla göğsüme
Lütfen, lütfen
Yolumuz ayılmadan
Günlerimiz dolmadan
Kader bizi ayırmadan
Sarıl biriciğim
Bütün kelimeler yetersiz şu anda
Ve söylenecek ne çok sey var aslında
Bir tek seni sevdigimi bilmen yeter
Lütfen..."
"Neler yaşadım şu kısa hayatımda
Sen benim tek hatıramsın
Hiçbir zaman doymadım sana
Doyamam bin yil daha yaşasam da
Günlerden sen
Aylardan sen
Yıllar zaten sensin
Nasıl ayrılacağız biz seninle
Ömrüm bin yıl olsa da, doyamam sana
Ellerin ellerimde olsun daima
Beni sen ugurla son yolculuğuma
En kırmızısınıdan bir karanfil olsun
Aç perdeleri kalbim ışıkla dolsun
Gözlerim gözlerinin içinde kalsın
Lütfen
Söyle karanlığa, söyle şarkımızı
Ben hiç kıyamam gözyaşlarına
Melekler ağlar mı hiç bebeğim
Yasla başını, yasla göğsüme
Lütfen
Yolumuz ayrılmadan
Günlerimiz dolmadan
Kader bizi ayırmadan
Sarıl biriciğim
Öyle hüzünlü bakma kar tanesi
Bu defa götüremem yanımda seni
Aklım sende kalır sakın ha ağlama
iyi geceler der gibi uğurla beni
En kırmızısından bir karanfil olsun
Aç perdeleri kalbim ışıkla dolsun
Gözlerim gözlerinin içinde kalsın
Lütfen
Söyle karanlığa, söyle şarkımızı
Ben hiç kıyamam gözyaşlarına
Melekler ağlar mı hiç bebeğim
Yasla başını, yasla göğsüme
Lütfen, lütfen
Yolumuz ayılmadan
Günlerimiz dolmadan
Kader bizi ayırmadan
Sarıl biriciğim
Bütün kelimeler yetersiz şu anda
Ve söylenecek ne çok sey var aslında
Bir tek seni sevdigimi bilmen yeter
Lütfen..."
kaçınılmaz bir durumlar zinciridir. tutarsiz davranışlar nedeniyle aşık olup olmadığı konusunda kararsız kalınır, kafa karışır ve aşık olunduğundan emin olunmaz.
daha da kötüsü aşık olduğuna emin olan erkek de bu tutarsiz davranışlar karşısında kendini sorgulamaya başlar,
kızın nazlanmak konusunda sınırları aştığını, aptala yattığını düşünür,
nihayet vazgeçmeye karar verir ve kaçan kovalanır oynunda ikinci perde başlar; ama roller değişmiştir...
daha da kötüsü aşık olduğuna emin olan erkek de bu tutarsiz davranışlar karşısında kendini sorgulamaya başlar,
kızın nazlanmak konusunda sınırları aştığını, aptala yattığını düşünür,
nihayet vazgeçmeye karar verir ve kaçan kovalanır oynunda ikinci perde başlar; ama roller değişmiştir...
hakarete varan eleştirimsileri yapılan; ama hiçbirini hak etmeyen dokuz eylül üniversitesi öğrenci sözlüğüdür.
yazarları, her başlığa atıp tutarken ayar verdi sayılan yazarlara inat doğuştan yazar olduklarını idda etmemekle birlikte her geçen gün iyiye gitmektedirler ki yılanın başını küçükken ezeceksin atasözünü hatırladım birden.
yazarları, her başlığa atıp tutarken ayar verdi sayılan yazarlara inat doğuştan yazar olduklarını idda etmemekle birlikte her geçen gün iyiye gitmektedirler ki yılanın başını küçükken ezeceksin atasözünü hatırladım birden.
izmirdeki tek hukuk fakültesinin yer aldığı buca dokuz çeşmeler kampusunda yer alan, bumbada tadında bir üniversite hayatı yaşanan fakültedir. hindistan cevizi kendini sevdirmeyi bilmez pek. mecbur değilsin zorundasındır aslında
özlemin tabiatına aykırı olarak gelişecek olaylar silsilesinin başlangıcıdır. bitmezdir; çünkü giderilmek istenmesi çoğu zaman özlemek zorunda kalmaya mecbur bırakır insanı yeniden. gelişinden bellidir aslında düşüncenin. yersiz sebepsiz ve ansızın.. akıl tatile çıkar. bu yüzdendir ki en sevilmeyen davetsiz misafirler listesinde ilk 3'te yer alır. dağdan gelmemiştir ama evdekini barındırmaz.
eğer oyunun kuralını bozmadan oynamayı bilirse kişi, azıyla yetinmeyi mesela ya da sabretmeyi, hele hele patonik bir aşkın böyle geldiğini ve böyle gideceği gerçeğini. yani ona ulaşmaktan çok aşkı uzaktan sevmek olarak tanımlamayı başarabilirse, en güzel şeydir başına gelen zamansız ve sebepsiz gelen davetsiz misafirler. beklentisi olmayan aşık mutlak mutluluğun sahibidir der ya şair, kaybetmekten korkulmadığı kadar keyif verir hafızanın içeriği; çünkü kayıtsız yaşar zamanı onula. ne yapılsa aldırmayacak ne yapsa aldırılmayacaktır zira. unutulmayacak olansa bu ya da hatırlamanın hissettirdikleri de yetiyorsa ruha, beden zaten bişey beklemez bir çift nur görmekten öte ara sıra. ama yok çok kurtulmaya niyet edildiyse eğer, ki zaten aşık olunan kişi ile onun aslı aynı kişi değildir, * kendi kuyusunu kazdırmaktır yapılması gereken. yakınlaşmasını sağlamak için çabalamak, onu tanımaya ve kendini tanıtmaya çalışmaktır aşkından vazgeçmek. en bilinçli sondur bir platonik aşk için ki bir nehrin tükenişine benzer. ne deniz olabilir artık ne de nehir kalabilir zira. undefinable * lar mezarlığından geri dönüşümsüz silinir gider.
eğer oyunun kuralını bozmadan oynamayı bilirse kişi, azıyla yetinmeyi mesela ya da sabretmeyi, hele hele patonik bir aşkın böyle geldiğini ve böyle gideceği gerçeğini. yani ona ulaşmaktan çok aşkı uzaktan sevmek olarak tanımlamayı başarabilirse, en güzel şeydir başına gelen zamansız ve sebepsiz gelen davetsiz misafirler. beklentisi olmayan aşık mutlak mutluluğun sahibidir der ya şair, kaybetmekten korkulmadığı kadar keyif verir hafızanın içeriği; çünkü kayıtsız yaşar zamanı onula. ne yapılsa aldırmayacak ne yapsa aldırılmayacaktır zira. unutulmayacak olansa bu ya da hatırlamanın hissettirdikleri de yetiyorsa ruha, beden zaten bişey beklemez bir çift nur görmekten öte ara sıra. ama yok çok kurtulmaya niyet edildiyse eğer, ki zaten aşık olunan kişi ile onun aslı aynı kişi değildir, * kendi kuyusunu kazdırmaktır yapılması gereken. yakınlaşmasını sağlamak için çabalamak, onu tanımaya ve kendini tanıtmaya çalışmaktır aşkından vazgeçmek. en bilinçli sondur bir platonik aşk için ki bir nehrin tükenişine benzer. ne deniz olabilir artık ne de nehir kalabilir zira. undefinable * lar mezarlığından geri dönüşümsüz silinir gider.